Gece boyunca tek bir kelime etmedi. Odamın içinde yürürken ayak sesleri bile sanki düşünülerek bırakılmıştı. Onu ilk gördüğümde anlamıştım: Bu buluşma, sıradan bir Diyarbakır Gecelik Escort deneyimi olmayacaktı. Çünkü Aliye, sessizliğin içindeki sesi taşıyordu.
Yüzünde solgun ama vakur bir ifade vardı. Otelin perdeleri tamamen çekilmişti, içeriye dışarıdan hiçbir ışık sızmıyordu. Aliye odaya girdiğinde, zaman kavramı kayboldu. Beden diliyle konuşuyordu. Çantasını yere bıraktı, üzerindeki montu yavaşça çıkardı. Bakışları, çok şey anlatmak ister gibi dolaştı odamın içinde.
“Bir geceliğine buradayım,” dedi. Ama o gecede yılların birikmişliği gizliydi. Her dokunuşu, bir hatıranın küllerini üflüyordu üzerimden. Dudakları tenime değdiğinde yalnızca arzuyu değil, içinde susturduğu duyguları da taşıyordu. Yakınlık, onunla sadece bedensel değil; ruhsal bir bütünleşmeydi.
Bir anlığına göz göze geldiğimizde içimdeki kırılganlık dışarı sızdı. Aliye hiçbir şey sormadı. Sadece elimi tuttu. Gözlerini kapadı. O an, yaşadığımız şeyin bir geceye sığmayacak kadar derin olduğunu anladım. Gece boyunca konuşmadık ama her temasta birbirimizin geçmişine dokunduk.
Sabah gün ağarırken, Aliye hâlâ sessizdi. Giyindi. Aynaya son kez baktı. Çantasını aldı. “Çığlık atmadan gidenleri unutamazsın,” dedi yavaşça. Ve kapı kapanırken arkasında sadece sıcaklığını değil, ruhumda yankılanan bir sessizliği de bırakmıştı.
Aliye ile geçireceğin gece, sadece dokunmak değil; sustuklarını duymaktır.
Diyarbakır Gecelik Escort deneyimi seni içindeki çığlıkla yüzleşmeye çağırıyor.
